19 Ekim 2012 Cuma

(şiir) su


çok zaman oldu
çok yaman oldu tohumun suya düşüşü
kına dağına bıraktım sonbaharı
gavurdağında rüzgar güllerine kanı
kızmadı bana hiç bir kamil,
peki ya sen..

hangi kara parçası dahil
ne çile güleç
ne werter gece katili
çok zaman oldu diyorum
çok yaman oldu rengin güneşle soluşu

ardıl çayına sırtımı döndüğümde
düştü aklıma tüm seviler
peşimde zalim bir kader
kaçıyorum
           kaçıyorum
bitmiyor ateşin koru
bitmiyor hayatın tuzu
bize şeker haram şemsten beri
dergahını talan edilmiş en mahzun şeyhten beri.
kiya'dan beri
Suskundan beri
en değersiz ışıl yeşil zebercedden beri
...
tohumun suya doyuşundan beri.





13 Ekim 2012 Cumartesi

(şiir) sevmek neymiş birgün anlarsın



Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın
Onun unutamadığın hayali
Sigaradan derin bir nefes çekmişcesine dolar içine
Sevmek neymiş birgün anlarsın  



Birgün anlarsın aslında herşeyin boş olduğunu
Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin
Gün gelirde sesini bir kerecik duymak için
Vurursun başını soğuk taş duvarlara
Büyür gitgide incinmişliğin, kırılmışlığın
Duyarsın
Ta derinden acısını çaresiz kalmışlığın
Sevmek neymiş birgün anlarsın



Birgün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin
Niçin yaratıldığını
Bu igrenç dünyaya neden geldiğini
Uzun uzun seyredersinde aynalarda güzelliğini
Boşuna geçip giden yıllarına yanarsın
Dolar gözlerin için burkulur
Sevmek neymiş birgün anlarsın



Birgün anlarsın sevilen dudakların
Sevilen gözlerin erişilmezliğini
O hiç beklenmeyen saat geldi mi
Düşer saçların önüne ama bembeyaz
Uzanır gökyüzüne ellerin
Ama çaresiz, ama yorgun, ama bitkin
Bir zaman geçmiş günlerin uykusuna dalarsın
Sonra dizilir birbiri ardınca gerçekler acı
Sevmek neymiş birgün anlarsın



Birgün anlarsın hayal kurmayı
Beklemeyi
Ümit etmeyi
Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi
Lanet edersin yaşadığına
Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın
O zaman bir çiçek büyür kabrimde kendiliğinden

SENI SEVDIĞIMI BIRGÜN ANLARSIN

Ümit Yaşar Oğuzcan

11 Ekim 2012 Perşembe

(şiir) tut yüreğimden ustam


Ustam…
Aklım firarda
Gözbebeklerimde müebbet hüzün
Dilimde ay kesiği bir yara
Düşüm kırık dökük
Umudumun boynu bükük
Bir öksüzün omuzlarında sükut
Yüreğim sana emanet ustam
                                      sıkı tut
Tut ki;
kancık pusulara düşmesin
Bir hain kurşunu gelip deşmesin
Ustam…
Ustam ne zaman o senin bildiğin zaman
Ne sevda gördüğün masallardaki

Eskiden
Eskiden halı tezgahında dokunurdu aşklar
Nakış nakış körpe kız ellerinde  Şarkı Sözleri
Mendillere yazılırdı isimler yüreklere kazılırdı gizlice
Sevdalılar asil ve de yürekli
Sevdalar kavgalar iki kişilik
Oysa şimdi;
Oysa şimdi çorak gönüllere ekiliyor sevdalar seher vakitlerinde
Meşru sevdalardan gayrı meşru acılar doğuyor kundaklara
O günahkar gecelerden

Ustam…
Ustam beni herkes sevdaya asi sanır
Oysa aşk beni nerde görse tanır
Hasret tanır
         zulüm tanır
                    ölüm tanır
Yüzüm yüzümden utanır ustam
Yüzüm yüzümden utanır

Yorgunum ustam yorgunum
Ne katıksız somun isterim senden
Ne bir tas su
Ne taş yastıkta bir gece uykusu
Var gücünle asıl şimdi sükunetime
Çığlığım kopsun
Uzat ellerini güneşe dokun
Uyandır uykusundan
Tut yüreğimden ustam tut
Tut beni sür güne
Güne sür ustam sür güne ustam

Şiir: Serkan Uçar