Hep Kahır
Dur! bırak kaynasın kahvenin suyu,
Bana İstanbul'u anlat nasıldı? Bana boğazı anlat nasıldı? Haziran titreyişlerle kaçak yağmurlar ardı Yıkanmış, kurunurmuydu yine o yedi tepe Ana şefkati gibi sıcak bir güneşle İnsanlar gülüyordu de Trende, vapurda, otobüste, Yalanda olsa hoşuma gidiyor, söyle. Hep kahır, hep kahır, hep kahır Bıktım be... Dur! bırak, kalsın, açma televizyonu Bana istanbulu anlat nasıldı? Şehirlerin şehrini anlat nasıldı? Beyoğlu sırtlarından yasak gözlerimle bakıp Köprüler, sarayburnu, minareler ve halice öv Diyiverdin mi bir merhaba, gizlice İnsanlar gülüyordu de Trende, vapurda, otobüste Yalanda olsa hoşuma gidiyor, söyle. Hep kahır, hep kahır, hep kahır Bıktım be... Dur! bırak, kımıldama, kal biraz öylece n'olur Kokun istanbul gibidir, gözlerin istanbul gecesi Şimdi gel sarıl, sarıl bana kınalım Gökkubbenin altında ordada beraber Çok şükür diyerek yeniden başlamanın hayali Hasretinin çölünde sanki bir pınar gibi İnsanlar gülüyordu de Trende, vapurda, otobüste Yalanda olsa hoşuma gidiyor, söyle. Hep kahır, hep kahır, hep kahır Bıktım be... |
Cem Karaca
|
9 Şubat 2012 Perşembe
(şiir) hep kahır -cem karaca-
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.