10 Ocak 2012 Salı

(şiir) Aynı anda olur bunlar -metüst-

aynı anda olur bunlar
ne kadar çok asfalt dökülse de yollara bir kız kötü yola düşer mutlaka
biri sevgilisini düşünür hayatın anlamı gibi
genelevde bir adam bir kadına tüm cevap şıkları biraz da kendisiyken
“buraya nasıl düştün” diye sorar

meşhur ve yabancı mağazaları kapıcı kızları süpürür geceleri
biri namusu kirlenmesin diye canını verir gece morg bekçisi bir güzel düzer onu
böyle gelmiş böyle gider der biri “haadii leenn” der bir diğeri
ama esas mekanizmaysa başka biri
birinin hayal gücü zengindir
ama hiçtir biri hayal kurmaya bile adam tutar zengindir.
biri zayıf alır matematik dersinden zayıf veren öğretmen ay sonunu hesaplar
biri boş vakitlerinde su sporları yapar birinin dolu vakitlerinde evini su basar
kahvede televizyonda laleli yangını seyredilir
“yazık ulan bu nataşalara daha gençlermişde daha çok düzülürlermiş” der gülerek biri
biri tam otuz yıl sonra çıkar hapisten habire ev alır biri habire araba alır biri
bir martı ölür kimseye gazeteye ilan vermez
garsona asgari ücret kadar bahşiş verir biri
biri haberlere konu çıksın diye intihar eder
herkes benim gibi olsa dünya ne güzel olur der biri
birinin doğum günüdür şimdi
birinin düğünü biri ölmek üzeredir biri hamile kalırken
biri biri bile değildir tipten kaybeder o biri
biri hayat pahalı der günde yüz kişi ölürken
biri akşamdan kalmadır akşamın haberi yoktur
biri sevgilisine mektup yazar kompozisyon gibi
televizyona dalar biri yakar yemeği

biri birine çarpar iki hayat değil de iki yumurta sanki 
trafiğe küfreder biri yolcunun bacaklarına bakarak 
altı milyar insanın boku nereye gidiyor der biri
birinin taksidinin son günüdür onu düşünür
biri bir kavgayı ayırayım derken boşu boşuna ölür
eroin krizine girer biri çırpına çırpına yürür
biri köpeğini gezdirir biri bebeğini
köpek losyon kokarken bok götürür bebeği
biri memlekete sadece televizyonda üzülür
yeter ulan memleket de biraz bana üzülsün der biri
birinin bir dişi altındır kıçı gümüş kaplama
birinin teneke kadar değeri yoktur bit pazarında
bir türlü anlam veremez dünyanın döndüğüne biri
dünyayı döndüren enerji nerden gelir kim verir nerde kalacak bu millet nerde bu devlet der bir diğeri
birinin evine hırsız girer birinin evine polis
biri çöpten ekmek ararken çöplerden heykel yapar biri
serçelerin nüfusu artıyor mu azalıyor mu fantom niye ormanda on kaplan gücündedir
düzen mi düzülen mi asıl eşcinseldir
ne olacaktır bu fenerin hali allah aşkına geyik sardıkça sarar kahvede çaylar tazelenir
sur dibinde atlar kesilir kedilerden kokoreç yapılır
hayat çok mantıklıdır insanlar güzeldir der biri
dünyayı hayatı bu hale uzaylılar sokuyormuş gibi insan toprağa dönüşür topraktan çiçek biter
biri birine verir o çiçeği sevişir hayat sürer biri ölürken biri dirilir
biri ağlarken biri sevinir
biri geç kalırken
biri erken gelir birine.
biri severken biri ayrılır
biri ah derken biri oh der.
adları değişik olsa da hep aynı gün yaşanır yoksulluk
dünya da o kadar zengindir ki açlık ingilizceden bile en birinci lisandır
biri bunları yazar başı göğe mi erer biri bunları okur ya sever ya küfreder..
'ne bütün kadınlar güzel ne de erkekler yakışıklı,
uzun boylu, esmer yalan söyler filmler'
"cocugun elinde kagit mendil elbiseleri yirtik pirtik yüzü kirli
cocugun ayaklari ciplak
"yakisikli abi ceylan gözlü abla" diyerek satmaya calisiyor mendilleri
cocugun evi sokak.
siz mendil almadan da para veriyorsunuz
ve kacar gibi uzaklasiyorsunuz maksat vicdan havalandirmak
cocugun kalbi kirik
o paraya kiyacak gidip bally alacak (kalbini mi yapistiracak?!)"

metin üstündağ




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.